Şiddet dedikçe artan bir mefhum oldu memlekette,her türlü şiddet özellikle de bilinçli uygulanan şiddete doğru evrilmekte olduğumuz gerçeği ne kadar acı!!! Doğaya, hayvana,insana dünyaya...
Oysa dünya üzerindeki her canlı sevgi ile besleniyor; canlıyız çünkü duygumuz var yaratılış gereği içgüdüsel doğuştan getirdiğimiz ihtiyaçlarımız var.
İki küçük saksıya koyduğunuz aynı iki bitkiyi bile aynı şartlarda büyütseniz bile birine hergün dokunup seni seviyorum dediğinizde coştuğunu çiçekler açtığını diğerine hiç ilgi göstermeden sadece suyunu güneşini sağlasanız bile büyümediğini deneyimleyebilirsiniz.
İşte evren üzerinde yaratılan her canlı da keza aynı duyguda.
Hele de insanoğlu!!!
Kadın olalım erkek olalım maddi manevi ne kadar güçlü olsak dahi gene de bizi dinleyen, bizi anlayan, değer veren, güven kokan bir çift göze ihtiyaç duymuyormuyuz?
Duyuyoruz...
Duymuyorum diyen de kendini kandırıyordur.
Şiddet kelimesini anmak bile kadın erkek hepimizin yüreğini acıtıyor artık...
Her türlü şiddet ezikliktir,şiddet acizliktir,şiddet faşistliktir,şiddet psikopatlık,şiddet ruh hastalığıdır ve tedavi edilmelidir.
Oysa birbirimizi anlamaya, yaratılan her canlıyı
anlamaya,iyileştirmeye,dokunmaya,sevmeye ve hayatı kolaylaştırmaya o kadar çok ihtiyaç varken şu zor zamanlardan geçerken değil mi?
Her 25 Kasım'a kadına şiddete hayır demek bizleri artık hem utandırıyor hem acıtıyor hemde yıldırıyor!!!Hemde sadece kadınlar olarak biz değil erkekler de bu işten çok sıkıntı alıyorlar artık ve ifade ediyorlar kadın hakkı,kadın kanunu,kadınlar günü,kadına şiddete hayır günü şu günü bu günü...
Niye ayrışıyoruz niye taraf oluyoruz niye "Cinsiyet Kimliklerimiz" sebebi ile karşı karşıya bırakılıyoruz...
Bir düşünelim; bir önceki kuşakta bu sıkıntılar yoktu,boyu aşan boşanma dosyaları yoktu,geçimsizlik yoktu, saygı sevgi ikilisi sistemi ne kadar güzel işliyordu,azıcık bir sıkıntıda hemen aileler devreye girer tecrübelerini anlatır ortalık yumuşar giderdi ...
Oysa şimdi öyle mi? Değil!!!
Neden peki?
Aile kavramlarımız yok edildi,geleneksel yapılarımız ile oynandı,yaşanılan ekonomik sıkıntılar,işsizlikler sadece maddi yönden değil manevi yönden de bizleri eksiltti... Zengin ve fakir sınıfının bu kadar bariz hale getirildiği,işçinin işverenin birbirine düşürüldüğü her alanda adaletin,adil hukuk üstünlüğünün ve gerçek demokrasinin olmadığı,oluşturulmadığı toplumların sonu ayrışma,düşmanlık ve bilinen sonuçlar olmuştur.Ayrıştırılıp bitaraf edildikçe düşmanlıklar arttı,bitaraf olmazsak bertaraf edilip dışlandık ve sonuç ayrışan,ötekileştirilen,benden olmayana benim gibi düşünmeyene düşman olan şuncuyuz buncuyuz diyerek gruplaşan yabancılaşmış bir toplum olmadık mı...
İyileşmeye,iyi insan(lar) olmaya,iyi düşünmeye,iyi görmeye,iyi algılamaya,iyilik halinin devamını sağlamaya toplumcak çok ama çok ihtiyacımız var...
Kadın erkek şucu bucu diye ayrışarak düşmanlaşıcağımıza
Kadın erkek DAYANIŞARAK vatan için bayrak için hak için hukukun üstünlüğü ve gerçek demokrasi için elele,omuz omuza iyi günleri,mutlu günleri paylaşacağımız şiddetsiz dünyaya selam olsun...
#Heyhatttmutlugünlereözlem
#DilekSarıfakıoğlu
#25Kasım2022
