USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KADINLAR VE SOSYAL MEDYA: “KİME YAZDIN”

05-09-2018

Birçoğumuzun haber almak için kullandığı sosyal medyayı özellikle de facebooku bazılarımız ise yayın organı olarak kullanıyor.
Bilhassa yazar çizer dediğimiz kitle kendi yazdıklarını takipçileri ve okurlarıyla buluşturmak için bu yolu tercih ediyor ve oldukça da etkili bir mecra.
Ben de dahil bir çok arkadaşım bu yolla daha fazla kişiye ulaşarak yazıp çizdiklerimizi okuyucuya ulaştırmaya çalışıyoruz.

Kadın arkadaşların durumu biraz ağır. Bir şekilde sosyal medya üzerinden tanışıp edindikleri sayfa arkadaşları bir müddet sonra onların kabusları olabiliyor. Yazı ya da şiirin altına onunla ilgili bir şeyler yazıp duygularını dile getirmek yerine “özel” denilen mesaj kısmından “yazma” yolunu seçen bu sosyal medya arkadaşları işi tacize kadar götürebiliyor.

-Aaaaa bu şiirin çok güzel.
-Teşekkür ederim.
-Kime yazdın, çok mu üzdüler seni?

Ebenin örekesine yazıldı.  Hem sana ne? Öğrenirsen neren artacak? 500 metre engelli koşuyu 3 saniyede geçebilecek hale mi geleceksin?

TDK tanımı ne olursa olsun, benim gözümde şiir, yazan kişinin iç dünyasındaki fırtınaların kağıda dökülmüş halidir. Özetidir. Her yazan kendi iç dünyasını kendi üslubuyla kağıda döker ve onu okuyucu ile buluşturmaktan mutluluk duyar.

Ancak yazanların anlayabileceği, derin bir huzur, derin bir mutluluktur bu. Çok şiirde bir sevda gizlidir o satırlarda. Bu ağaç olur, çiçek olur, insan olur, hayvan olur. Yazan kişi gözlemlemiş onu da kağıda dökmüştür.

Belki kendi yaşadığını yazmıştır. Yazmıştır nihayetinde, duygularını dile getirmiştir. Okuyan kişiyi ilgilendiren o duyguların dile geliş kısmıdır. Kime ya da neye yazıldığı değil.

Kadın etkilenip duygulandığı bir şeyi ya da yaşadığı bir sevgiyi bir aşkı içinden gelenin en güzel şekliyle anlatmaya çalışıyor, onu dizelere satırlara sunup okuyucuya sunuyor.
Okuyucu ise ruhunu yumuşatmak, o yazılanlara duygulanmak yerine çoğu kez anında mesaj kutusuna asılıp “Kime yazdın?” deme cüretini gösteriyor. Sonrasında ise taciz.

Geçen bir arkadaşıma yazmışlar:
-…….. hanım, şiirinizi çok beğendim, okurken çok duygulandım.
-…….. bey, çok teşekkür ederim, sağ olun.
-Biraz karamsardı ama, sizi üzdü mü?
-Kim üzdü mü?
-Yazdığınız kişi.
(Burada durumu anlamış kadın arkadaş)
-Yok üzmedi ama, isterseniz kendisini vereyim ona sorun.
-Kendisi kim?
-Eşim

Ben bir iki arkadaşın söylediğini aynen aktarayım:
“Yaşadığım duygu fırtınası ya da edebiyat kasırgası, başkalarında da aynı hisleri uyandırsın düşüncesiyle paylaşma arzusunu getiriyor. Kim sadece kendisi için yazar ki? Her yazan okunmak beğenilmek ister. İşte ne olduysa bundan sonra oluyor. Tarifi zor olan bu çok özel duygu durumu, bu edebiyat nehri veya sanatın gücü, bana yapılan dönüşlerle bazen acıtan bir şeye dönüşüyor. Bazıları için şiir kime yazıldı. Kimin seninle ne bağı var bu bağ ile aranızda ne var. Yazılan kişiyi tespit edip eleştirme ve magazin malzemesi yapma isteği öyle çok belli oluyor ki. Oysa yazılan kime olduğu değil, kimlerin duygularını dile getirdi. Kimlerin sesi oldu. Kimlere huzur ve duygu seli oldu. Şiirin yazının gücü ve manası nedir? Bunları düşünmek lazım desem de, derin mevzu. Kadın aşkını ulu orta yazamaz, aşkı yaşamalı ki yazsın, bir şeyden etkilenmek de nedir. Kim bilir kiminle ne yapıyordur diye uzayan giden kendi sığ düşüncelerini öyle güzel akıtıyorlar ki, bazen tükendiğini hissedip elim kalem tutmaz oluyor“

Başka bir arkadaşımın yaşadığı. Yine aynen aktarıyorum:
-Hanım efendi çok harika paylaşımlarınız var.
-Teşekkür ederim.
-Sizinle tanışmak, iki kadeh bir şeyler içmek isterim. Lütfederseniz.
-Beyefendi kocamın meşrebi geniş değildir. Sizin ve benim alnımızın çatına şarjörü boşaltır

Velhasılıkelam iletişim teknolojilerinin yaşantımıza girmesi kadın erkek demeden hepimizi çok etkiledi. Yeniliklerden rahatlıkla haberdar olabiliyor, yorumlar yapabiliyor, beğendiğimiz şiir ya da yazıları rahatlıkla paylaşabiliyoruz. Belli bir kesim var ki ellerine geçen her fırsatta baltalamaya çalışıyorlar. Genelleme yapmak haksızlık olur ama azınlık da olsa insanın huzurunu kaçırmaya yeten bir kesim var.

Kadın içinde sevgi sözcüğü geçen bir şiir paylaşır. "Kim bu?" ya da "Aşık mısın?" sorularından biri pat özele yazılır. İnsan bir aşk şiirini beğenemez mi? Sevgi sadece karşı cinse mi duyulur? İnsanı, çiçeği, böceği, hayvanı, çocuğu sevemez mi kadın ? Bir kadın sosyal medyada düşündüklerini, sevdiklerini, haberdar olduğu yenilikleri aktaramaz mı?

Sosyal medyada da sokaktaki tacize benzeyen tacizler yaşıyor kadınlar.
Örneğin; herhangi bir kadının herhangi bir fotoğrafını gören bir adam o kadına edepsiz mesaj atmayı kendisine hak görüyor.
Bir kadın, arkadaşı olan bir erkeğin paylaşımını beğenince hemen farklı yorumlar yapılıyor. Gerçekten beğendiği için o paylaşıma beğenisini koyuyor kadın başka bir şey için değil. Başka amacı olan kadın zaten kısa zamanda anlaşılıp gerekli tavrı görüyor.

Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle, birkaç kendini bilmez yüzünden, bazı arkadaşlarımız sahte hesaplarla sosyal medyada yer alıyorlar.
Yapmayın güzel kardeşim. Kadını cinsel obje olarak görmekten vazgeçin artık.
Kadınlar kendileri için sosyal medyadalar, başkaları için değil!


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?