Ekonomik kriz ve tarihin en büyük depremleri nedeniyle hiçte iyi geçmeyen 2023 yılını
sonlandırıp yeni yıla ümitle girmeyi arzu ederken acı haber Kuzey Irak’tan geldi. Hain terör saldırısında
12 vatan evladını toprağa verdik. Aslında uzun zamandır bu tarz alçak saldırıları duymuyorduk belki de
sözde müttefik ve dost görülen ülkeler zorda kalmadıkça saldırmama talimatı vermişti hain terör
örgütünün sözde yöneticilerine. Peki ne değişti? Yaklaşan seçimler nedeniyle her zaman olduğu gibi
yine Türkiye’yi istikrarsızlaştırma çabalarının ürünü mü bu saldırı, ya da Türkiye’nin Gazze’de yaşanan
insanlık dramı ve soykırıma karşı Türkiye’nin sesini yükselten ülkeler arasında en önde gelmesi ve
İsrail’e yönelik sert tutumlar mı?
Nedeni ne olursa olsun ateş düştüğü yeri yaktı artık şehit haberleri o kadar kanıksanmış ki
toplumca Gazze’de yaşananlara karşı yapılan gösterileri toplumsal tepkileri şehitlerimiz için
göremiyoruz. Bizim Üniversitede derse giren yurtlarda evlerde kalan, kaldığı şehirlerde sinemalara
giden evlatlarımızla hemen hemen aynı yaşta olan 22-23 yaşlarındaki vatan evlatları emperyalist
güçlerin maşaları tarafından hayatlarının baharında şehit edilmekte. 2 gündür televizyonlardan
haberleri izliyorum şehitlerimizin doğup büyüdüğü kerpiçten ya da betondan olup eskimiş yılların
yorgunluğu dışına yansımış evler görüyorum ve üzülüyorum. Suriye, Afganistan gibi ülkelerden gelen
mültecilerin ucuz iş gücü olduğu için sermaye sahipleri tarafından tercih edilmesi nedeniyle iş bulmakta
zorlanan vatan evlatları sözleşmeli er oluyorlar. Bu gençlerin hangi şartlarda yaşadıkları nasıl öldükleri
ailelerini hiç düşündünüz mü? Hiç şehit olan zengin çocuğu, siyasetçi çocuğu gördünüz mü mesela?
Bedelli askerlik kanunun çıkarılması ile zaten parası olanlar askerlik yapmıyor parası olmayıp ta bir iş
bulamayanlar ise asker oluyorlar. Türkiye yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele ediyor. Aslında küresel
güçlerin Türkiye’nin güçlenmesini istemedikleri için argüman olarak kullandıkları bir kukladır terör
örgütü. Bu son olsun diyeceğim ama görünen o ki son olmayacak. Türkiye Cumhuriyet döneminden
günümüze ne zaman ekonomik, askeri, siyasi olarak güçlenmeye başlasa ya darbe ya da maşa olarak
tuttukları terör örgütleri vasıtasıyla Türkiye de siyaseti ve ekonomiyi dizayn etmeye çalışan küresel
güçler 2 bin yıllık devlet geleneğine sahip olan bağımsızlığı uğruna severek canını veren Türk milletine
boyun eğdiremeyeceklerini bilmeleri lazım.
Şehitlerimizin hepsinin ayrı hikayeleri var kimisi evli 2 çocuk babası, kimisi bekar evlenme
hazırlığında, kimisi baba olmak için gün sayıyor. Tokat nüfusuna kayıtlı Piyade Sözleşmeli Er Yasin
Karaca şehitlerimizden bir tanesi. Kahraman şehidimiz sanki şehit düşeceğini anlamış gibi’’ her şey
vatan için can için, canan için, göz kırpmaz can veririz bir avuç toprak için’’ sözlerini paylaşmıştı sosyal
medyadan kısa zaman önce. Yasin ve Yasin gibi binlerce askerimiz bu vatan toprağının bölünmemesi
için kendilerini feda ettiler. 109 yıl önce Çanakkale cephesindeki dedeleri gibi, Sarıkamış’ta tek kurşun
atamadan donan 70 bin kahraman gibi, kurtuluş savaşında bağımsızlık uğruna canlarını hiçe sayan
ölümü gülümseyerek karşılayan ataları gibi. Bize düşen şehitlere sahip çıkmak yapılan hain saldırıları
unutmamak yüreği vatan sevdasıyla dolu evlatlar yetiştirmek ve okumak üretmek duyarsız
kalmamaktır. Gazze için hepimiz üzülüyor kahroluyoruz zaten insanım diyen bir kişinin Gazze’de
yaşananlara tepki göstermemesi düşünülemez. Ama Gazze’de yaşanan soykırıma tepki olarak
Sturbucks kafelerine baskın yapanlar, kolayı satın alıp sonra yere dökenler, mitingler düzenleyip
eylemler yapanlardan aynı tepkiyi bir maşa olan terör örgütüne ve o maşayı tutan güçlere karşı da
göstermesini bekleriz. Terör maşasını yok etmek ve o maşayı tutan elleri zamanı gelince kırmak
boyumuzun borcu olsun. Ruhları şad olsun…