Bir zamanlar FETÖ ‘nün akan musluğundan kovasını doldurup, makam kapmaca yarışında olanlar, foyaları ortaya çıktıktan sonra acıtasyonlar la merhamet umma çabasındalar.Öncelikle bu millete ödeyecek diyetleriniz var ki;
KPSS ‘de yolsuzluk yapılarak, hak çiğneyerek, her türlü vebali görmezden gelerek istenilen işe yerleşme..
ÖSYM’deki yapılanma sayesinde istedikleri sınavların soruları çalıp istenilen okullara zıplayarak emeksiz yerleşme..
YDS gibi akademik kariyer için çok önemli kritik sınavlarda gerçek emek veren insanları fişleyerek onların yerine yerleşme,yükselmelerini önleme..
Nasıl olsa güç bizde diyerek bilim yuvaları üniversitelerde etiket kapabilmek için emek verilmiş,çalışılmış doktora tezleri çalma..
Aşırı güç hastalığın tutularak iş dünyasındaki rakipleri şantajlarla,tehditlerle yolunun üzerinden çekme.Piyasalarda rakipsiz güç olarak tekelleşme..
Karşılıksız, geri dönüşümü olmayan, babalarının malı gibi dağıtılan kredilerle, dünün yoksulu, bugünün ağası zengini, yarının bilmem nesi olma..
Kendilerine biat etmeyenleri ahlaksızca insanların telefonlarını dinleyip,takip edip,iftira atıp, şantaj yaparak para sızdırma..
En kötüsü de şerefli ordumuzun içinde yuvalanıp ülkeyi ele geçirmeye kalkma ki eğer başarılı olsalardı patronları ABD’ye ülkemizi altın tepsi içinde sunacaklardı.Kısacası vatanını satma..
Sonuç;
Haksız olarak elde edilenlerin saman alevi gibi yok oluşunu seyrederek, haksız kazançları iade-i millet yaparak bedel ödeme,hesap verme zamanı.Ağlamak,zırlamak onu bunu suçlayıp “kandırıldık,aldatıldık, aptalmışız” ayaklarına yatmak değil.Haksız elde edilenlerin bedellerini günahlarını halkın önünde ödeme zamanı..
Sizin FETÖ çarkına girmeyenlere tepeden bakıp “bakın biz sizden önce adam! Olduk ama kaynağı önemli değil” edepsizliğini bırakıp “Hakkınızı gasp ettik.Sizleri çok üzdük …”diyerek insanlıktan helallik alma zamanı..
Gösterişli kelebeğin havası cafcatası çok olur.Hatta meraklıları dahi var ki bu kısa ömürlü albenili hayvancıkları süslü kutularda koleksiyonunu yaparlar.Kelebekçik nedense bu sayılı birkaç günün telaşını çok yaşamaz. Aslında onun için süre önemli değildir. Ömrünün bu en güzel aşamasında düşündüğü tek şey vardır, neslinin
devamı. Ve sürüngen,çirkin, ayaklar altında bir tırtıl olmaktan kurtulup, bedeli ne olursa olsun havada birkaç günde olsa süslü püslü pozlarla meydan okumak. Kimin eline düşeceği de önemli değil.Yeter ki “amanda çok güzelmiş” desinler..
GÜNÜN SÖZÜ
"Kibri, hıyâneti ve kul borcu olmayan mü'min, Cennete girer.
Nesâî
TEBESSÜM
Adamın biri Afrika’da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek; bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış karşıdan bir leopar geliyor . “Şimdi başım dertte” diye düşünmüş minik köpek.
Etrafına bakmış, yerde kemik parçaları görmüş. Hemen arkasını leoaparın geldiği yöne dönerek kemikleri yemeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmaya başlamış:
- Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mıdır?
Bunu duyan leopar bir anlık duraksamanın ardından en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. “Tam zamanında kurtuldum, yoksa bu köpeğe yem olacaktım” diye düşünmüş.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna “Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım” demiş.
Ancak, minik köpek sırtında maymunla yaklaşan leoparı görünce neler olduğunu anlamış. Ne yapacağını düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leopar ve maymunun geldiği yöne dönerek kemikleri yemeye devam etmiş ve kendi kendine şöyle demiş:
-Bu aptal maymunda nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim, hala haber yok.
