Kış aylarının ortalarına geldik gelecek hafta eskilerin tabiri ile zemheri dediğimiz kışın en soğuk dönemini geride bırakacağız. Gelin görün ki ne kar yağdı ne de doğru düzgün yağmur yağdı, son yılların en sıcak kış aylarını yaşıyoruz. Türkiye genelinde adeta yazdan kalma günler yaşanıyor, ülke genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık değerleri ve bir türlü gelmeyen yağışlar açıkçası herkes gibi beni de fazlasıyla tedirgin ediyor. Düşünebiliyor musunuz Erciyes, Uludağ, Kartalkaya gibi kayak merkezlerimizde kar henüz ya hiç yağmadı ya da sadece birkaç santim kar yağışı oldu. Buradaki oteller ve işletme sahipleri kayak pistlerine yapay kar uygulaması ile çözüm bulmaya çalıştılar.
Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden aldığım verilere göre 2022 yılı aralık ayında yağışlar 2021 aralık ayına göre yüzde 57 azalmış durumda. Aralık ayı sıcaklık ortalamaları ise son 20-30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı ve 8 dereceleri buldu. Hava sıcaklıklarında görülen bu anormal durum insanlardan göçmen kuşlara kadar birçok canlı türünü etkilemektedir. Barajlardaki su seviyeleri alarm vermektedir bazı barajlarda su seviyesi o kadar azaldı ki adeta kurudular. Yeraltı sularının beslenmesinde baraj ve göllerin seviyelerinin yükselmesinde yağışların o kadar önemi var ki, eğer birkaç yıl daha kışlar bu şekilde kurak geçerse ülke olarak ciddi problemlerle karşılaşacağımız aşikardır. Peki bu anormal durumun yaşanmasında insanın etkisi var mı? Küresel ısınma dünyamızı gelecekte bekleyen en büyük sorunlar arasında başı çekiyor. Güneş’ten gelen ışınlar yeryüzü tarafından soğurulduktan sonra uzun dalga boylu ısı enerjisi olarak geri salınır. Uzun dalga boylu ısı enerjisinin atmosferdeki su buharı, karbondioksit, metan, azot oksit gibi sera gazları tarafından tutularak atmosferi ısıtmasına atmosferin sera etkisi adı verilir. Atmosferin bu özelliği, Dünya’nın aşırı soğumasını önleyerek yaklaşık 15 derece olan ortalama sıcaklık değerine sahip olmasında etkili olmuştur. Son 150 yıldır enerji üretimi, ulaşım ve sanayileşme gibi insan etkinlikleri sonucu atmosferde artan sera gazları ve parçacıklar atmosferin sera işlevini kuvvetlendirerek küresel ısınma olarak adlandırılan sıcaklık artışına neden olmuştur. Buzul Çağı’ndan bu yana yaklaşık son 20 bin yılda ortalama sıcaklıklar doğal süreçlerle yaklaşık 4 ºC artarken son 100 yılda insan kaynaklı olarak ortalama 1 ºC artmıştır. İnsan kaynaklı olan küresel iklim değişimi, kısa bir zaman diliminde doğal sistemlerde yaşanan bir dizi etkiye neden olmuştur. " iklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı tüm dünyada ortaya atılan çözüm önerileri, bazı ülkelerin çevre dostu enerji kaynaklarına geçiş yapması konunun ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi insanları olduğu kadar bitki ve hayvanları da olumsuz etkiledi. Bazı bölgelerde ağaçlar şimdiden çiçek açtı, Ayılar kış uykusuna yatmadı, arıların "bahar geldi" dürtüsüyle nektar ve polen toplamak için kovanlarından çıktı. Bu durumlar ekosistemlerde önü alınmayan sorunların yaşanmasına neden olacak maalesef. "Mevsimlerin yer değiştirmesi, küresel ısınma, tabiatın verdiği ekosistemdeki değişim gerçekten de fark edilebilir boyutlara ulaştı. Bu durumu önemsemeli bilmeyenlere anlatmalı su israfı fosil yakıt kullanımı konusunda elimizden geldiğince gücümüz yettiğince üzerimize düşeni yapmalıyız. Kendi adıma üzgün hissediyorum ve korkutuyor bu beni. Sıcaklığın bu kadar yükselmesi bence normal değil."
Bu yıl yaşadığımız sıra dışı sıcaklıklar doğal yollarla olsa daha bu durum küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin asıl nedenlerinin insanlar olduğu gerçeğini değiştirmez. Dünyayı el birliği ile uçurumun kıyısına getirdik. Fosil yakıtları aşırı kullanıp havayı kirlettik, suları kirlettik, toprağı kirlettik, ormanlarımızı tahrip ettik, cennet dünyamızı el birliği ile cehenneme çevirdik. Bu durma eskiye döndürebilir miyiz? Biraz zor gibi görünüyor ama yine de biz elimizden geleni yapalım ki çocuklarımıza torunlarımıza daha yaşanılacak bir dünya bırakalım. Su kaynaklarını israf etmeyelim, yeşili doğayı koruyalım, suları, toprağı havayı kirletmeyelim. Çevremizi koruyalım kollayalım…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?