Son zamanlarda ciddi artış gösteren bir dram haberi; “Suriyeli bir kadınla evlenen Rıza Türkal, ertesi gün büyük bir şokla uyanmış. Suriyeli kadın düğünde takılan 20 bin liralık altınları alıp kayıplara karışmış. Şimdi de adalet arıyormuş.” Bizim aklı başında,ne olduğu belli kızlarımızı beğenmeyip Suriye’li hatunlara nikah kıyanlar. Sonrada rezil olup mahkeme kapılarında adalet arayacağın, bizim hanım kız Adalet’i alsaydınız bunlar başınıza gelmezdi.Ucuz etin yahnisinden size de ne çıkarsa artık!Mesele şu ki..
***
İstanbul’un göbeğinde iki kadına attığı sözlü tacize sert karşılık alan adam “ Ben aşiret çocuğum,bana laf ha..”diyerek, yüksek cesaret ve erkeklik göstererek! Aşiretçiliğini de koruma adına kadınları tekme tokat dövmeye başlamış. Alkışlanacak bir hareket yani. Aşiret yani büyük bir aileye mensup olmak demek, ki kimse yerden bitmedi,o aileye laf getirmeyecek şekilde ve düzgünlükte hareket etmek,adam gibi davranmaktır.Yoksa parayla tutulabilecek sürülerle gezip racon satmak değildir.Ya da topluluğa konuşma yaparken gözdağı vermek amacıyla ponpon kızlar gibi arkana üç beş adam dizmek hiç değildir. Ayrıca fiziken güçsüz kadını dövmek de sizin sandığınız gibi erkeklik değildir. Hep derim, mavi kimlik taşımak, erkek kimliğine sahip olmak birkaç ameliyat ve hukuki kararla çok kolaydır. Ama adamlık, mertlik her baba yiğidin harcı değildir. Öyle kolayda değildir.Mesele şu ki…
***
PKK, sözde Kürk Halkının haklarını korumak için kurulmuş ve varlık gösteriyor ya;
Doğu’da Kürt çocuklar okumasın diye öğretmenleri tehdit ediyor, okulları yakıyor.Tam hizmete açılacak iken hastaneleri ateşe veriyor.Kürt halkının, esnafının dükkanlarını yıkıyor,yağmalıyor.Sivil halkı acımasızca öldürebiliyor.Harika doğal güzellikleri ile turizm merkezi olup yöre halkının kalkınması zenginleşmesine mani olup,korku ile terör ile anılmasını sağlıyor.Ve utanmadan da bütün eylemlerini bütün bunları artık yaşayacak ortam kalmadığından göç etmek zorunda kalan Kürt halkı için yaptığını söylüyor.Mesele şu ki…
***
“Halkına zulüm ediyor” bahanesi ile sözde Esad ve rejimini devirmek isteyip, özde petrollere ve bölgeye sahip olmak isteyen ne kadar aç tilki varsa bölgeye hücum etti.Adını yeni yeni öğrendiğimiz ufak ufak terör örgütlerimiz oldu. Evler yıkıldı, siviller ya katledildi ya da göçe zorlandı.Masalar üzerinde Suriye’nin yeni haritaları çizildi. Ama işin asıl müsebbibi olan Esad ise halen yerinde oturuyor.İşine gelen ülkelerle anlaşmalar yapıyor. Yani anlayacağınız mesele şu ki…
***
Güçlünün yanında durarak, akan musluktan doldurmak” ahlakı ile kalemini satmaktan çekinmeyen birtakım gazeteci ve yazarlar,gün geçmiyor ki dün övdüklerini bugün sövmek,bir gün önce iyi iken ertesi gün kötü yazmak zorunda kala kala dansöze döndüler.Arşiv yazılarına bir baksalar kendileri de görecekler ne kadar zavallı durumlara düştüklerini ama, mesele şu ki…
GÜNÜN SÖZÜ
Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini.
Akif Ersoy
TEBESSÜM
İki kişi karşılıklı sohbet ederlerken birisi dert yanmış:
-Ah, ahh halimiz ne olacak bilmem, bu çağda erkeklerle kadınları ayırt etmek mümkün olmuyor!
Bu sırada yanlarından bir şahıs geçmiş; şikayet eden yanlarından geçen şahsı işaret ederek:
-Bak şu gence! Saçları uzun olmasa erkek sanırdım vallahi, demiş.
Karşıdakinin kırılganlığı yüzünden okunur bir şekilde:
-Yahu o benim oğlum! diyerek sitem etmiş .
Aaa, kusura bakmayın çok özür dilerim, sizin onun babası olduğunuzu bilmiyordum! diyerek mahcubiyetini dile getirmiş.
Karşısındaki iyice sinirlenerek:
-Vallahi hakaretin böylesini beklemezdim! Ben onun annesiyim ya!
