
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde fizyolojik ihtiyaçlar ilk sırada yer alır. İnsanın hayatta kalması için öncelikle beslenme sonra barınma ihtiyacını karşılaması gerekmektedir. Bu fizyolojik ihtiyaçlarımızdan beslenme ihtiyacımızı topraktan ürettiğimiz ürünlerle sağlarız. Yine giydiğimiz giysiler tişört, pantolon, ayakkabı hatta araçlardaki deri ve kumaş koltukların hammaddesi tarıma dayanmaktadır. Tarım olmadan tekstil sanayisi gıda sanayisi gibi sanayi kollarının gelişme imkânı çok zayıftır. Gel gör ki Dünyada olduğu gibi Türkiye’de tarım toprakları daralmakta tarıma ayrılan arazilerin oranı azalmaktadır. Artan nüfus çevre, problemleri, sanayileşme, küresel iklim değişiklikleri, yanlış arazi kullanımı gibi etmenler tarımı olumsuz etkilemektedir.
Tarımın mavi gezegenimiz için ne kadar önemli olduğunu ünlü İngiliz nüfus bilimci ve iktisat teorisyeni Thomas Malthus 1800’lü yılların başında şu teorisi ortaya koymaktadır; Maltus’a göre Dünya nüfusu geometrik olarak (2,4,6,8,16,32…) artmaya devam edecek buna karşın gıda üretimindeki artış aritmetik şekilde olacak (1,2,3,4,5,6…) belli bir süre sonra hızla artan dünya nüfusunun yanında tarımsal üretim aynı şekilde artmayacak ve gıda yetersizliğinden insanlar ölmeye başlayacaktır. Tabi ki bu, Matuhsun bir teorisi ama artan nüfusun temel ihtiyaçlarını karşılamak gerekliliği tarımın dünya ülkeleri için ne kadar önemli bir faaliyet olduğunu gün gibi gözler önüne sermektedir.
Gelelim ülkemizde tarımın durumuna ülkemizde tarımın yeterince gelişmemesinde birçok faktör etkilidir; gübre ve motorin fiyatlarının yüksek olması, sulama ve ilaçlamanın yetersiz oluşu, iklimsel koşullar, kırsal alanlardaki dar ve parçalı tarım arazileri, makineleşmenin yetersiz oluşu tarımın gelişimini etkileyen faktörlerdendir. Ama bana göre en önemlisi tarım ve hayvancılığın ülkemizde maalesef bir meslek olarak görülmemesidir. Küçükken büyüklerimizin oku okumayıp da çoban mı olacaksın dediklerini hatırlarım. Bence önce bu algının kırılması lazım. İklim koşulları toprak yapısı arazi koşulları tarım ve hayvancılık için çok uygundur sadece şeker pancarı, buğday, mısır ağırlıklı üretim değil kayısı, gül, elma gibi alternatif ürünlerin üretiminde de büyük potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi hem istihdamı artıracak hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır.
Buğdayın anavatanı Anadolu yarımadasının bir uzantısı olan Mezopotamya’dır. Dünyada ilk buğday üretiminin yaklaşık 7 bin yıl önce Diyarbakır çevresinde yapıldığı düşünülmektedir. Peki nasıl oldu da Türkiye tarımda kendi kendine yeten bir ülke iken; dünyada ilk kez Anadolu’da Diyarbakır çevresinde üretilen buğdayı bile Rusya ve Ukrayna’dan ithal eder duruma geldik. Bunun birçok nedeni var. Yanlış tarım politikaları, çiftçiye desteğin yetersiz olması, artan akaryakıt fiyatları, çiftçiliğin bir meslek olarak görülmemesi gibi nedenlerle tarımı bitme noktasına getirdik maalesef. Oysa geleceğimiz tarımda. İnsan, araçsız, telefonsuz yaşar ama gıdasız asla! Hollanda’nın yüzölçümü yaklaşık 41 bin kilometrekaredir yani bizim Konya kadar. Bu topraklarınınsa büyük kısmını denizi doldurarak kazanmıştır. Bu ülkenin 2024 tarımsal ihracatına baktım yaklaşık 150 milyar euroluk tarım ürünü ihraç etmişler. Bizde durum nedir dersininiz? Türkiye geçtiğimiz yıl 36 milyar dolarla rekor kırılmış bunu euroya çevirdiğimizde biraz daha düşüyor. Bu gerçekten düşündürücü aynı zamanda acı bir tablo. Topraklarının bir kısmını denizi doldurarak kazanan tek iklim görülen bir ülke verimli topraklara sahip birden çok iklimin görüldüğü Türkiye’den daha fazla tarımsal ihracat yapmakta.
Tarımı geliştirmek desteklemek bizim milli görevlerimiz arasındadır. Sadece tarım üzerine eğitim yapan üniversiteler kurmak birkaç tane olan tarım liselerimizin sayısını artırmak gerekmektedir. Tarım alanlarımızı korumalı başka amaçlar için kullanmamalıyız. Herkes hukukçu veya doktor olamaz ama herkes iyi bir çiftçi olabilir. Unutulmayalım geleceğimiz tarımda. Tarımı hor görürsek yarını zor görürüz.