İlk önceden Atatürkçü düşünce derneğine üye olup sonrasında Atatürk’ e diktatör diyen…
AKP-Cemaat ittifakının en güçlü olduğu dönemde, kumpas davalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri ni hedef alıp FETÖ’ nün kalemşörlüğünü yapan…
15 Temmuz’un ardından “konjonktüre” uygun olarak anında yılan gömleğini bir kez daha değiştirerek, Asya Finanstan aldığı kredi ile bugün keyifle oturduğu boğazdaki yalısının temeli daha kurumadan minnettar olduğu FETÖ ’ye aniden karşıtlığını yapan….
Tek derdi gündem olmak,ne şekilde olduğu fark etmez dikkat çekmek olan bu süslü hatunun Türkiye Cumhuriyeti’ne “katil devlet” demesi son salvosu oldu.İşte tamda burada benimde hassas olduğum konuya da dil uzatmaya cüret etti.
Biz bunun her dönem hadsiz konuşmalarını, insanlara dil uzatmaktan çekinmeyen edepli kocasını da iyi biliriz. Tarlasını kafasında taşıyıp yağmura göre koşarak giden,fikri zikri,değerleri,dostu, vefası olmayan, bu insancıklara hak etmedikleri kadar pirim verilmesine dur demenin zamanı geldi de geçiyor artık…
Balık hafızalılara buradan bir hatırlatmamız olsun; bu hadsiz Alçı, MHP başkanı Devlet Bahçeli ve Andımıza da dil uzatacak kadar da edepsizleşmişti.
Dikkatinizi çekti mi bilmem ama her dönemin güçlüsünün yanında olmayı çok seven bu hatun,rotasına yeni yön ayarlamış olacak ki şimdi de İBB İmamoğlu’na yeşil ışık yakmaya başladı…
Nahehan’ ın dostluğu gemi limana yanaşıncaya kadarmış…
Bilenler iyi biliyor…
ODUN SOBASI, GAZ LAMBASI
Şanlıurfa’nın ismi lazım değil, değişik bir ilçesi vardır.Bilenler bilir.Bu ilçe de kaçak elektrik o kadar normalleşmiş ki,elektrik ısıtıcıları yerlerde gezer.Sıcaktan kapılar, bacalar açılır ama fişte takılı olan sobalar kapatılmaz.Nasıl olsa kaçak kullanımlarının bedellerini ödeyen bizler gibi salaklar vardır.
Son zamlardan sonra haram helal kavramının yerini çıkar aldığı günümüzde bakalım kimler kaçağa yönelecek ve biz dürüstlerin faturaları daha ne kadar şişirilecek…
Ey ninemin gaz lambası, neredesin sen?
**
Eskileri şöyle bir düşünün;Nar gibi kızarmış ekmek kokusuyla açıyorsunuz gözünüzü.Anneniz her zamanki gibi ekmekleri tele dizmiş ve koymuş sobanın üzerine. Kızaranlar yağlanmış, hemen yanındaki demlikten buharlar çıkıyor. Sofra hemen sobanın kenarına kurulmuş kızaran ekmeklerin yenileri konuluyor yerine...
Ve akşamları meyve faslı biter bitmez mandalina kabukları diziliyor bu kez sobanın üzerine ve kokuları yayılıyor bütün eve...falan filan.Sizlere bunları hatırlatıyoruz ki havalar soğuyup kombilerin düğmesine basmaya cesaret edemeyenler yeniden eskiye dönüp ambarlardan odun sobalarını çıkarmaya başlarlarsa yabancılık çekmesinler diye…Bu kış bedenimizden önce cüzdanlarımız ısınacak ,ona göre…
GÜNÜN SÖZÜ
Medya sadece eğlendirmek içinse bir şeyler çürümüş demektir.
Banu Avar
TEBESSÜM
Adamın biri kendine çok güçlü bir büyü yaptırmak istemiş. Tutmuş ülkenin en ünlü büyücüsüne gidip durumunu anlatmış. Ünlü büyücü büyüyü yaptıktan sonra adama şöyle demiş: "Bu büyüyü ay ışığında havaya doğru salla, yalnız sallarken sakın aklına dişi tilkinin kuyruğunu getirme." Adam da bunun üzerine "Yaktın beni büyücü!" demiş. "Şimdi artık aklımdan hiç çıkmaz ki dişi tilkinin kuyruğu!"
**
Eski sadrazam, yeni sadrazama görev devrederken kapalı 3 zarf bırakmış: “Başın sıkışırsa birinci zarfı, biraz daha sıkışırsa ikici zarfı, çok sıkışırsa da üçüncü zarfı açarsın!” demiş. Yeni gelen bir süre uğraşmış, didinmiş, işleri düzene koyamamış. Her şey daha kötüye gidince aklına eski sadrazamın kendisine bıraktığı zarflar gelmiş. Birincisini açmış. Mektupta “Senden öncekileri kötüle!” diye yazılı. Başlamış kötülemeye… Gidene, demediğini bırakmamış ama fayda etmemiş… Bu kez ikinci zarfı açmış: “Etrafını kötüle!” O da bunu yapmış ve çevresi için demediğini bırakmamış ama yine işler berbat! Bu sefer “Son çare” diyerek üçüncü zarfı açmış. Zarftan çıkan küçük pusulada şunlar yazılı: “Sen de üç zarf hazırla!”
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?