Tam 100 yıl geçti Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne. Bir insanın bir kere göreceğe olaya ne mutlu
ki bizler şahit olduk. Vatan topraklarını canı pahasına savunmak bağımsızlığı uğruna canını severek feda
eden, işgalcilere karşı onurlu bir direniş gösteren bir milletin küllerinden yeniden doğuşudur cumhuriyet.
Olmaz denilenin imkansızın geçekleşmesidir cumhuriyet. Geri kalmış Avrupa’nın hasta adam diye
nitelendirdiği bir milletin tüm dünyaya kafa tutmasıdır cumhuriyet. Büyük önder Atatürk’ün tüm dünya
tarafından hayranlıkla izlenen ve kabul görmesini sağlayan bağımsızlık mücadelesinden sonra büyük acılarla
elde edilen büyük bir zaferdir cumhuriyet. Emperyalizme karşı bir baş kaldırıdır cumhuriyet. Ezilen horlanan
seçme seçilme hakkından yoksun bırakılan kadınlara erkeklerle eşit hakların tanınmasıdır cumhuriyet.
Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmaktır cumhuriyet. Gelecek nesillere en büyük mirastır cumhuriyet.
Ağaların şeyhlerin müritlerin değil bilimin egemen olduğu önemsendiği bir sisteme geçiştir cumhuriyet.
Eğitimde fırsat eşitliğidir cumhuriyet.
100 yıl önce bugün Cumhuriyet ilan edildi ve devletin yönetim şekli belirlendi. Cumhuriyetin ilanı ile
toplumsal bir çağdaşlaşma hareketi başlamıştır. Eğitimden sanata kültürden spora tüm alanlarda
ilerlemenin adıdır cumhuriyet. Büyük önder Atatürk Türkiye Cumhuriyeti halkı ile düşüncesi ile zihniyeti ile
uygar olduğunu kanıtlamak zorundadır sözü ile aslında Türk milletinin her alanda büyük bir değişime
girdiğini belirtmiştir. Cumhuriyetin ilanı ile devrimler başlamış bu sayede Türk toplumuna çağdaş uygarlık
yolu açılmıştır. Cumhuriyet ile demokrasi bilinci gelişmiş bir zümrenin iktidarı elinde bulundurduğu
sistemden halkın kendi yöneticilerini kendisinin seçtiği bir sisteme dönülmüştür. Cumhuriyetle birlikte Türk
ulusu yeni alfabe ile, şapka ile tanıştı ve bunu özümsedi. Eğer bugün ülke sınırları içerisinde bugün bağımsız
şekilde yaşıyor seçme seçilme hakkımızı kullanıyorsak bunu Atatürk’ün öncülüğünde oluşan Cumhuriyete
borçluyuz. Voleybol milli takımımızın dünya şampiyonu olmasını cumhuriyete borçluyuz. Bugün bu
topraklar üzerinde kardeşçe yaşıyorsak bunu cumhuriyete borçluyuz.
Acaba biz cumhuriyeti tam anlamıyla kavrayabildik mi? Cumhuriyeti içselleştirip özümseyebildik mi?
Bunun toplumun büyük kesimi tarafından özümsense de hala cumhuriyete çağdaşlaşmaya demokrasiye
inanmayan insanların grupların zümrelerin varlığı canımızı acıtmakta. Biz cumhuriyet sayesinde bu
topraklarda eşit bireyler olarak yaşamaktayken ama ne yazık ki cumhuriyetin bu kazanımlarını sonuna
kadar kullananlar arka planda cumhuriyet karşıtlığını kendilerine şiar edinmişlerdir. Cumhuriyetin bir
reklam arası olarak görülmesi insanın canını sıkmakta. Son 3 haftadır bırakın Müslüman olmayı insan olan
herkesin canını acıtan bir vahşet yaşanmakta Gazze’de. Ancak bu durum Cumhuriyetin 100. Yılının
kutlamalarının ertelenmesi veya sönük törenlerle geçiştirilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Cumhuriyet
başkomutan Atatürk’ün Türk ulusuna gelecek nesillere armağanıdır. Sahip çıkmak ilkelerini özümsemek
benimsemek hepimizin görev ve sorumluluğudur. Sözün özü Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamalarının bu kadar
sönük geçmesi kabul edilebilir bir durum değil. Ünlü ozan Aşık Mahsuni Şerif’in Atatürk için söylediği ‘’uyan
bak bizim hallere sarı saçlım mavi gözlüm neredesin’’? sözü aklıma geldi.