USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ÖMK ÖĞRETMENLERİ AYRIŞTIRIYOR MU?

ÖMK ÖĞRETMENLERİ AYRIŞTIRIYOR MU?
13-10-2024

                                        

        Gündeme geldiği ilk günden itibaren toplumun büyük kesimi tarafından eleştirilen, sivil toplum kuruluşları tarafından karşı çıkılan Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi TBMM genel kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Peki Öğretmenlik Meslek Kanunu ne getiriyor?

      Kanuna göre Öğretmenler; derse girmek, nöbet tutmak, merkezî veya mahalli yapılan sınavlarda görev almak, kurul ve komisyonlara, tören ile toplantılara, öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinlikler ile kulüp faaliyetlerine katılmak, öğrenci rehberlik hizmetlerini yürütmek, uygulama gerektiren eğitimleri koordine etmek ve eğitim öğretim süreçlerine ilişkin diğer iş ve işlemleri yürütmekle görevli olacak. Öğretmenler, mevzuatta açıkça belirlenen hususlar ile olağanüstü hâl, genel afet ve salgın hastalık durumları haricinde meslekleriyle ilgili olmayan iş ve faaliyetlerde rızaları dışında görevlendirilemeyecek. Kanun’la yöneticilerin ödev ve sorumlulukları da düzenleniyor. Öğretmenlerin hak, ödev ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esaslar ile eğitim öğretim süreçlerindeki diğer görevleri okul tür ve kademelerine göre, ayrıca yöneticilerin de ödev ve sorumluluklarına ilişkin hususlar, okul tür ile kademelerine göre Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Kanun’la, öğretmenlik, genel kültür, özel alan eğitimi ve öğretmenlik meslek bilgisi bakımından hazırlığı gerektiren özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlanıyor. Öğretmen olarak istihdam edilecekler, öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden en az lisans düzeyinde yükseköğretim programlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim programlarından mezun olan ve hazırlık eğitiminde başarılı olanlar arasından seçilecek. Öğretmen olarak istihdam edileceklerde genel kültür, özel alan eğitimi ve öğretmenlik meslek bilgisi bakımından aranacak nitelikler ile öğretmenlik alanlarına kaynak teşkil edecek yükseköğretim programları, söz konusu nitelikler esas alınarak Bakanlıkça belirlenecek. Öğretmenlik mesleği yeterlikleri çerçevesinde belirlenen teorik ve uygulamalı derslerden oluşan hazırlık eğitimi, millî eğitim akademisi tarafından verilecek. Öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve değerleri içeren öğretmenlik mesleği yeterlikleri Bakanlıkça belirlenecek. Hazırlık eğitiminin süresi dört dönem olacak. Hazırlık eğitiminin içeriği, süresi ve hazırlık eğitimine ilişkin diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Kanun’la eğitim çalışanlarının şiddetten korunması da amaçlanıyor. Buna göre, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî eğitim kurumlarında yönetici, öğretmen, usta öğretici, yabancı uyruklu öğrencilerin eğitimine yönelik Bakanlık tarafından yürütülen projelerde öğretici/öğretmen veya rehber danışman; özel öğretim kurumlarında yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğretici olarak görev yapanlar ile Bakanlığa bağlı resmî eğitim kurumları ve özel öğretim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders okutanlara ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan öğretmenlere karşı görevleri sebebiyle işlenen Türk Ceza Kanunu kapsamındaki kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılacak. Bu suçların işlenmesi hâlinde hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmayacak. Düzenlemede hüküm bulunmayan hallerde hazırlık eğitimi alan öğretmen adayları hariç bu kanun kapsamındaki personel bakımından Devlet Memurları Kanunu ile ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanacak.

      Öğretmene şiddetin cezasının artırılması ayrıyeten özel okullarda görev yapan öğretmenlerinde öğretmene şiddet kapsamında kamuda görev yapan öğretmenler gibi görülmesi olumlu bir gelişme olsa da. Kanunda özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin özlük hakları ile ilgili düzenlemenin olması çok üzücü ve kanunun tüm öğretmenleri kapsamadığının özel ve kamu ayrımını iyice körüklediğinin ispatı aslında. Öte yandan kanunla Öğretmen akademilerinin kurulması bakanlık tarafından lisans mezunu olarak mezun olan öğretmenlerin yetersiz görüldüğünün göstergesi. Her zaman söylüyoruz her ile bir üniversite projesi ile üniversite sayılarının artması öğretmenlik bölümlerine bir iki netle girilmesinin önünü açmıştır ki bu durum kaliteyi yerle bir etmiştir. Peki üniversite yeterli eğitim almadığı düşünülerek akademiye alınan öğretmenlerin burada kaliteli eğitim alacağının garantisi var mı? Akademideki öğretim üyeleri uzaydan gelmiyor sonuçta! Olumlu tarafları olsa da kanun uzaman öğretmenlik baş öğretmenlik gibi uygulamalarla öğretmenler arasında ayrıma gitmiştir. Düşünün öğretmen odasındaki mesai arkadaşlarınızdan uzman ve baş öğretmen olanları sizden yaklaşık 10 bin TL daha fazla maaş alacak ayrıca veliler çocuklarını uzman öğretmene yazdırmak isteyecek. Bu durumun diğer öğretmenlerde yaratacağı değersizlik hissi öğretmenin verimini de düşürecektir. Ayrıca kanunda özel sektörde görev yapan öğretmenlerin özlük hakları ile ilgili bir düzenleme yapılmaması öğretmenler arasındaki ayrımı daha da derinleştirecektir.


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?