“Şimdilik erken seçim yok” denilse de, yaz sıcaklarını iktidar ve muhalefet sıcak geçirdi. Öncesinde yaz mevsiminde ortalık pek bir sakin olur,bol bol tatil havası yaşanırdı.Ama bu yaz dönemi hiçbir siyasi, hatta aday adayları düğün,sünnet, nişan,taziye olaylarını atlamadılar.Sıcağa, terlemeye aldırmadan, şirin şirin hepsine koşturdular.
Her ne kadar siyasiler sıkı sıkıya tembihlenseler de ağızlarından sonbaharda bir erken seçim hazırlığını da kaçırmadan edemeyenleri var. Hadi hayırlısı.
Kim nereye aday olsun?
Madem ki erken seçimden bahsedilmeye başlandı, milletvekilliğini kaçıranlar yaklaşan seçimleri fırsat bilip kırık gönüller tamir etmek adına, yeni umut kapılarını aday adaylarımıza, dilimiz döndüğünce tanıtalım istedik.
Belediye başkanlığı “ out”
Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylıkları şimdilik en gözde olanı gibi gözükse de, Gaziantep’in gerek en borçlu belediyelerden olması, gerekse başta trafik olmak üzere problemlerinin bol bol olması,vatandaşın yüksek memnuniyetsizliğinden eski cazipliğini yitirmiş gibi.Mevcut başkanların yıpranma paylarını da göz önüne aldığımızda bu zorlu göreve talip olacaklar iyi düşünsünler derim.
Meclis üyelikleri “in”
Meclis üyelikleri sanılanın aksine belediye başkanlığından daha avantajlı ve cazip. Bir kere seçilir seçilmez son model telefonlardan başlayarak, hediyenin envaisi, çukulatanın ballısı,baklavanın bol şirinlisi…seçilmişleri bekliyor. Hayatta köyünden başka karayoluna çıkmayanlar, ailecek her ay ülkemin lüks kaplıcasından faydalanıyorlar. Ayrıca hayatları boyunca göremeyecekleri yurt içi, yurt dışı gezilerinden de yine aile boyu beleşe nemalanıyorlar. Bu yoğurdun bolluğu nereden geliyor diye de çok sorgulamayın. Allah vatandaşa bol bol versin, belediyelerin canı sağ olsun ne diyelim.Bitti mi? Yok daha bitmedi; Havada tavada kaptıkları, ihaleleri iş bağlantılarını, çocuklarına sağladıkları kısa yollu iş imkanlarını,yerleştirmeleri ne siz sorun ne de biz söyleyelim.Yaptıkları tek görevde mevcut başkanlarının her söylediğine,projesine el kaldırmak, itirazsız onaylamak.Hatta başka partili olsa da fark etmiyor.O el gereken her yere kalkıyor.Bir güzel yanı da herhangi bir eleştiride,tenkitte mevcut başkanlar topa tutulurken,muhatap olurken, hiç kimsenin aklına her şeye el kaldıran, itiraz etmeyen hatta isimleri dahi bilinmeyen meclis üyeleri gelmiyor. Güzel iş!
Muhtarlıkta şahane
Sizin mahallenin ki nasıl bilemem ama bizim mahalle muhtarının havasından yanına yaklaşılmıyor. Trafik cezalarımızı paşa paşa gidip elimizle arayıp buluyoruz. Soru sormak cesaret işi. Onun dışında çok şükür E-Devlet şifremiz var da bizler çok yüzgöz olmuyoruz. Olanlara da Allah yardım etsin.Maaşları deseniz gayet yerinde,gezmeleri de o biçim.Yurt dışına bile gitti bizim muhtar emmiler. Daha ne olsun?Kış mevsimi de kapıda.Yakacak,gıda yardımları..neyse çok karıştırmayalım.İyi iş,güzel iş vesselam!
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanları kandırmak, kandırıldığına inandırmaktan daha kolaydır.
Oscar Wilde
TEBESSÜM
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın her gün kendisiyle uğraşıyordu. Nihayet; "Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun" diye düşündü ve ilan etti:
- Pazar günü saat 10'da denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu:
"Bakan yüzme bilmiyor!..."
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?