Eğer insanlıktan,merhametten,düşünmekten nasibini almamış, gittikçe alıklaşmaya, duyarsızlaşmaya başlayan bir toplumu aklını başına getirmek,kendine getirmek istiyorsanız can damarından vuracaksınız.Ya da sevdiği oyuncağını elinden alacaksınız.
Fransızlar Urfa’ya yaklaşmaktadır ve bunu gören vali panikle halkı savaşmaya çağırmak ister:”Kalkın ağalar Fransız geliyor,şehir elden gidecek..” Ama bakar ki ahaliden tık yok.Yine seslenir:”Uyanın ağalar Fransız kadınlarınızı,kızlarınızı kaçıracak,namus elden gidiyor” yine tepki yok. Öfkelenen vali bu sefer de “Siz bilirsiniz Fransız isot tarlalarınızı tepeleyerek yaklaşıyor..”Neee isot tarlalarını mı tepelemişler? Vurun ahlaksız Fransız’a…
Şımartıp tepemize çıkardığımız, meclislerde ağırladığımız, muhatap yerine koyduğumuz PKK yandaşları bölücüler, önce yavaştan yavaştan seslerini çıkarmaya başladılar; halkta tepki yok.
Silah bırakacağız, derken daha da güçlendiler,yığınaklar yaptılar ve bunu da gözümüzün içine baka baka yaptılar; yine ses yok..
İyice yüzsüzlüğü ele alıp şehirlerimizde olaylar çıkarmaya,yakıp yıkmaya başladılar; ama nafile..
Çocuk katili,terörist başı hayatında olmadığı kadar değer gördü,iltifat aldı.Hatta yeğeni bile meclisin sıralarında arsızca oturuyor; kimin umurunda?
Şimdi de her gün polisimizi askerimizi şehit ediyorlar.İnsanlarda belki bir kıpırdanma,tepki falan olur dedik ama “bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın” kafasıyla; yine değişen bir şey yok..
Coğrafyamızda Kürt-Türk çatışmalarına şimdi de mezhep savaşları sıçramaya başladı. Karışmayan, karıştırılmayan ülke kalmadı. Hangisinde ne pirim yapıyorsa onunla üzerlerine gidiliyor. Batı ayağa kalkmış bela üzerine bela yağdırıyor İslam aleminin üzerine. Yüzyılın en acımasız katliamlarını kurguluyor. Öyle ki sanal dünyada kendi çocuklarına Ortadoğu savaş oyunlarını oynatıyorlar. Ne kadar Müslüman öldürürsen o kadar yüksen puan kazanırsın.Onların kafasın da bizler zaten çoktan bittik.Hatta hiç olmamalıydık.Yıllarca bu toprakları sömürmek yetmemiş olacak ki artık tamamına göz dikmişler.
Ama benim arsız, vurdumduymaz, duyarsız,değerlerinden uzaklaşmış uykuda gezen ülkem. Kendisini yüzyıl oyunlarının ortasında gamsızca uykuya vererek bu gafletten uyandıracak bir prens öpücüğü bekliyor halen.
Bizi kim mi öpecek? İşte orası şimdilik belli değil. Ama iyi bir öpüleceğimiz garantili. Çünkü bütün prensler ABD’si Rusya’sı sıraya girmişler..
GÜNÜN SÖZÜ
"Siz de farkındasınız benim gibi, her şeyin çürüdüğünü, havanın kirlendiğinin, ruhunuzun yerlerde süründüğünün, ama dile getirmiyorsunuz anlaşılan. Çünkü getirseydiniz, benim yerime siz saçmalıyor olurdunuz."
Charles Bukowski
TEBESSÜM
Zamanın birinde avukat olmadığı için dava vekilliği yapan bir Mevlüt Amca varmış.
Vatandaşın hukuki sorunları için uğraşır, dertlerine deva olurmuş.
Mesela, bir tarla için dava açılıyor. Vatandaşın hakkı gasp olmuş. Mevlüt Emmiye varıyor, derdini anlatıyor.
Mevlüt Emmi, dinliyor meseleyi, sakalını sıvazlıyor. Diyor ki:
-Üçüncü maddeden tutturursak tamamdır!
Bir cinayet davası, yahut bir kavga veya kız kaçırma olayı var. Mevlüt Emmi dinliyor meseleyi, sonra aynı cevabı yine veriyor:
-Üçüncü maddeden tutturursak tamam!
Bu nasıl üçüncü maddeyse mübarek, her derde deva... Her olayda üçüncü madde işliyor, joker gibi al oraya koy, al bu davada kullan! Yıllar sonra artık işten elini eteğini çekiyor Mevlüt Emmi. Bir adam yanına uğruyor.
-Mevlüt Emmi beni hatırladın mı? -Yooo!
-Hatırlamazsın, benim dava vekilimdin sen. Şu kadar yıl hapis yattım. Mevlüt Emmi, iştahla soruyor:
-Hangi maddeden hüküm giymiştin? Cevap:
-Üçüncü maddeden Mevlüt Emmi, üçüncü maddeden!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?