Bugün gündemdeki konuları bir kenara bırakıp okuyucu istek ve şikayetlerine değinmek istiyorum.Malumunuz İstanbul’dan sonra en çok çilesi olan bir ilde yaşıyoruz.
En çok şikayet alanların başında da belediyelerin ve siyasilerinde artık duymaktan usandıkları malum trafik geliyor..Ama bu sefer ki yollar,kavşaklar değil en zan onlar kadar sorun yaratan toplu taşıma araçlarıyla ilgili..
Sürücü ve yolcu olup ta otobüs,dolmuş ve taksilerin gazabına uğramayanımız yoktur.Yok diyen elini kaldırsın.Şehir içinde her noktada tehlike saçarak toplum güvenliğini tehlikeye sokmaktalar.Okurlarımdan gelen sonu bitmez şikayetlerin yanı sıra bizlerde her gün bunlarla karşılaşıyoruz.Özellikle yağışlı geçen kış günlerinde tehlikeler daha bir katlanarak artıyor.Sinyal yok,kural yok,kırmızı ışık ihlali çok.Yetkililerden ricamız olur; Cezalarını mı arttırırsınız,denetimler mi sıklaşır yoksa trafikten men mi edilirler bilmeyiz ama bunlarla aynı yollarda yaşamaya çalışmak gerçekten çok zor.
Bu ay gelen elektrik faturalarınıza baktınız mı? sizinkileri bilmem ama çevremdeki pek çok vatandaş gibi benimkisi "el yakan" cinstendi.Faturanın 20 TL’si zaten vergi.Geri kalanı ise TEDAŞ’ ın insafı.Oda olmadığına göre işin yoksa kaçak göçeklerinki de dahil öde.Açıkların kapatılmaya çalışıldığı dürüst vatandaşlarda artık sigortalar atma noktasına geldi. İnsafsızca yüklü faturalar ödeten bu kurum,verdiği hizmette de bir o kadar kötü ve başarısız.Sayelerinde mumlu,gaz lambalı günlere geri dönüşler başladı.
Havalar soğudu,kış yüzünü iyice göstermeye başladı.Ama artan zamlardan henüz ne kadar ödeyeceğini hesaplayamayan vatandaş,korkusundan doğalgaz açma düğmesine dokunmaya cesaret edemiyor.Eve gelen misafirlerine mahcup olmamak içinde “ben zaten üşümem” diye durumu kurtarmaya çalışsa da kızarmış burunlar her şeyi ele veriyor.Sandıklardaki unutulmuş hırka ve kazaklar artık gün yüzüne çıkmaya başlarlar bu kış.Hazırlıklı olun.
Vatandaştan gelen bir şikayet konusu da ilimizin akciğerleri niteliğinde olan "Başpınar" bölgesinin ve orada yaşayanların, iş bölgelerine işçi taşıyan servis araçlarından çıkan kontrolsüz yoğun egsoz dumanı yüzünden kirlilikle mücadele etmeleri ve şikayetlerinin karşılıksız kalmaları.Sabah ve akşam saatlerinde oraya gidip bir inceleme yapın. İnanın nefes almanız zorlaşıyor.
En çok istek alan ve benimde yazarken çok eğlendiğim şikayet konusunu sona bıraktım.Bu ne trafiğe benziyor ne de elektriğe. Hepsinden daha vahim ve bana göre de eğlenceli.Üç yüz metre kare evleri beğenmeyip daha fazlasını isteyenler en önemli ayrıntıyı es geçip saygı konusunda başarısız oluyorlar.
Konu: Apartman da oturma kuralları ve adabı.
Müstakil evlerden apartman hayatına geçişteki en büyük sıkıntı ne yazık ki uyumsuzluk.Tabi beraberinde de bitmek bilmeyen hatta adliyelere taşınan komşu kavgaları ..Sebep;toplu yerlerde yaşamayı bilmemek ve saygısızlık.
Artık pek çok bina girişinde yönetim tarafından asılan uyarılar, normalmiş gibi görülüp, hayatın bir parçası oldu. Uyarılar da neler neler yok ki;
1)Balkonda halı yıkanıp kenara atılmak suretiyle alt daireler rahatsız edilmez.(Artık bunun için iş yerleri var)
2)Balkon kenarları asla yıkanmaz, sadece silinir.
3)Çocuk bezi,meyve kabukları,izmarit..vb balkondan aşağı değil,evdeki çöpe atılır.
4)Belli saatlerden sonra ses ayarlarına,gürültüye dikkat edilmelidir.(Komşu bizim okeye dönüşümüzü dinlemek zorunda değil)
5)(Bu madde özel istek aldı)elektrik süpürgesi torbası balkondan silkelenmez.Yuh artık.
Hani bizim hiç bitmeyen AB hayallerimiz vardır ya.Onlar istedi diye neredeyse nefis kokareç ve turşumuz elden gidecekti.Oysa basit olan görgü kurallarından bile bihaber yaşamayı seven bir toplumuz.
Boşuna dememişler:EĞİTİM ŞART!
TEBESSÜM
Hocanın eşeği ölmüş. Kapının eşiğine oturmuş, hüngür hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:
- Aaa Hoca! Geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?
- Nasıl ağlamam! Karım ölünce eş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da Hoca ağlama sana daha iyi bir eşek alırız demedi.
GÜNÜN SÖZÜ
Kötü komşudan evinizi kötü arkadaştan ziyaretinizi uzak tutunuz.
Hz.Ebubekir
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?