İslam aleminde mübarek sayılan günler gelince herkeste vicdani duyarlılık artmaya ve ön plana çıkmaya başlar. Vicdani duyarlılığı kullanan insan sayısı arttığı gibi, sırf vicdanlı davrandığı için kullanılan insan sayısı da artar.
Türk Dil Kurumu vicdanın tanımını şöyle yapmış:
“Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili olarak bir yargıda bulunmaya yönelten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan, kişiye doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü de yükleyen içsel güç.”
İşte bu bağlamda vicdani duygularına yenik düşüp aldatılan insanlarımız mağduriyetleri ile vicdanlarımızı sızlatıyor.
En son Sığır Çiftliği vakası bunun en bariz örneği.
Sadece para kazanmayı hedefleyen insanların dolandırılıp kullanıldıklarını hep birlikte gördük. Her ne kadar bu dolandırılan insanlara tez yoldan zengin olmak istedikleri için bir kızgınlık duysak da onların kullanılmış olmalarına sevinç duyamıyoruz. Çünkü vicdan bu noktada devreye giriyor.
Kurban kesmeyip parasını bağışta bulunmak isteyenlere dolandırılmamaları için defalarca uyarıp devlet tarafından destekli LÖSEV gibi vakıflara yardımda bulunmaları yönünde yazıp çizsek de, halen ne idüğü belirsiz kurumlara bağışların yapıldığını üzülerek okuyoruz.
Piyasada en küçük koyun en bin liraya satılırken, 300 liraya kurbanınızı kesip dağıtacağız diyen derneklere akın eden vatandaşların varlığını görünce, kurnazlık mı ediyorlar, saflar mı anlayamıyoruz, işin içinden çıkamıyoruz. 300 TL’ye kurban ibadetini yerine getirmiş olduğuna inanmalarını anlamak hakikaten çok güç.
Sırf vicdanlı oldukları için insanları kullanmak ve onlara hassas oldukları hususları kullanmak yoluyla kandırıp dolandırmak vicdan tüccarlığıdır.
Ben hiç kimsenin vicdan tüccarlarının pazarına düşmemeleri dileklerimle bayramınızı kutluyor, sağlık, mutluluk ve huzur dolu nice bayramlar diliyorum.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
