Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan Yeni ekonomi programı orta vadeli plan başlığı ile resmi Gazete’de yayımlandı. Ekonomik büyüme, istihdam, fiyat istikrarı, kamu maliyesi, cari işlemler dengesi ve finansal istikrar başlıkları üzerine yoğunlaştığı görülüyor.
2021 yılı için makro ekonomik büyüklüklere bakıldığında toplam tüketimin (zincirlenmiş hacim endeksi, yüzde değişimler olarak) içerisindeki kamu tüketiminin negatif özel sektör tüketiminin pozitif olduğu görülüyor. Özel sektör sabit sermaye yatırımlarının kamu sektörüne kıyasla neredeyse üçte bir oranında daha düşük olduğu görülüyor. Bu durum ülkemizde özel sektörün salgından olumsuz etkilendiğini göstermesi açısından önemlidir.
İşgücüne katılma oranı (%51) ile istihdam oranı (%44.6) karşılaştırıldığında istihdam oranının daha düşük olduğu görülüyor. Buna göre iş bulma olasılığının hala artmadığı ve düşük kaldığı ülkelerden biriyiz. Enflasyon rakamlarına bakıldığında ise herkesin aklına aynı soru geliyor. Hedefler tutar mı? Zira üretici fiyat endeksi (ÜFE) ile tüketici fiyat endeksi (TÜFE) arasındaki farkın rekor kırdığı bir dönemdeyiz. Bunun yanısıra geçen yılın aynı dönemine göre gıda fiyatlarındaki yükseliş %32,9 olarak açıklandı. Bu durum tahminlerin bazılarının biraz fazla iyimser olduğunu gösteriyor. Bu konuda Merkez Bankası’ndan bağımsız olan bir Fiyat istikrar Komitesinden bahsediliyor. Bunun mahiyeti nedir sorusu akıllara geliyor.
Buraya kadar anlattıklarımız rakamlara bakıldığında orta vadeli programın tamamen gerçekçi olmadığını gösteriyor . Ancak göze çarpan olumlu gelişmelere de değinelim; görülen olumlu gelişmelerden bir tanesi, ülkemizde Kovid-19 Salgınının ekonomiye olan olumsuz etkisinin AB’ye ve OECD ülkeleri ortalamasına göre daha düşük kalmış olmasıdır. Ekonomik büyümenin V tipi toparlanma ile birlikte 2021 yılı için yüksek sonraki yıllarda %5’lik bir seviyede olduğu görülmekte. Bu durum işsizlik verileri ile birlikte değerlendirildiğinde 2024 yılına kadar işsizliğin %10’lu seviyelere gelemeyeceği görülüyor. Bu konuda alınan önlemler içerisinde “Hızlı işe dönüş desteği” işsizlik ödeneğinden yararlananların işgücüne daha çabuk geri dönüşlerinin teşviki amaçlanıyor, 25 yaş altı ve 50 yaş üzeri çalışanların istihdam edilebilirliklerini kolaylaştırmak (kısmi zamanlı çalışmaya geçiş) için daha esnek koşullar sağlanacağı belirtiliyor. Dijital dönüşüm sürecine katkı sağlanması amacıyla bilgi teknolojileri alanında kariyer sahibi olmak isteyen 1 milyon kişiye, düzenlenecek ücretsiz eğitimlerle yetkinliklerini geliştirme fırsatı tanınacağı başlıklardan bazıları idi.
Sağlık, tarım, turizm ile yerli ve yenilikçi üretime yönelik uygulanacak planlar, sürdürülebilir büyüme ve istihdam olanaklarının artması anlamında olumlu katkılar sağlayabilir.